Avşar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un cevaplaması istemiyle Karaiğdemir Barajı sulama havzasında kalan 22 köyü ve 75 bin dekar tarım arazisini etkileyen Anadere’nin kirletilmesine ilişkin yazılı soru önergesi verdi.

Önergede; Tekirdağ’ın tarım ve sanayi potansiyeline ve ülke ekonomisine dikkat çeken Avşar, bu yüksek potansiyele sahip şehirde, yeterli denetim ve özen gösterilmediğinden, ilgili yönetmelikler ve yasaklar uygulanmadığından sanayi atıkları ile bu verimli toprakların zehirlendiği, çevre ve insan sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu belirtti.

Avşar, Anadere’nin kirletilmesine karşın yapılan denetimleri, bu kirliliğe yol açan firmalara yönelik bir işlemin varlığını; Anadere’de gerekli teknik inceleme ve analizlerin yapılıp yapılmadığını, tarımı ve insan sağlığını olumsuz etkileyecek herhangi bir zehirli atık vb. bir sonucun tespiti ile Karaiğdemir Barajı sulama havzasında kalan 22 köyü ve 75 bin dekar tarım arazisini etkileyen Anadere’nin kirlenmesine karşı ön alıcı bir tedbirin bulunup bulunmadığı gibi birtakım soruyu Bakan Kurum’a sordu.

‘Tekirdağ, ülke ekonomisine katkı sağlayan ilk 10 il arasındadır.’

Avşar, Tekirdağ’ın; verimli toprakları, sanayiye sağladığı hammadde katkısı ve üretim potansiyeliyle, sahip olduğu OSB ve ASB’lerle, ulaşım güzergahı ve konumuyla ve nitelikli işgücü yapısıyla bütün sektörlerde ülke ekonomisine katkı sağlayan ilk 10 il arasında olduğunu belirtti.

“Tamamı Avrupa Kıtası’nda bulunan 3 ilden biri olan Tekirdağ, Marmara Denizi’nin kuzeybatısında az engebeli, zengin alüvyonlarla kaplı topraklar üzerinde bulunmaktadır.”, diyen Avşar; “Trakya’nın güneyinde, verimli topraklara sahip modern bir tarım ve sanayi kenti olan İlimiz, Marmara kıyılarındaki küçük kıyı ovalarından başka iç kısımlarda da akarsuları ve geniş tabanlı vadileri kaplayan bereketli ovaları bulunmaktadır.”, şeklinde ifadelere yer verdi.

‘Tekirdağ, pazar ve finans merkezi İstanbul’a yakınlığı, deniz limanlarını sanayi bölgelerine ve Avrupa’ya bağlayan stratejik bir konuma sahiptir.’

Avşar, Tekirdağ’ın, doğal kaynaklar ve yer altı suyu rezervi, pazar ve finans merkezi İstanbul’a yakınlığı, ulaşım açısından deniz limanlarını sanayi bölgelerine ve Avrupa’ya bağlayan demiryolu, deniz yolu ve faal kara yollarına sahip olduğunu belirtti.

Avşar, ilin sanayi kuruluşları ağırlıklı olarak Çorlu ve Çerkezköy ilçelerinde bulunduğu ve sektörel anlamda en önde gelen sektörü ise tekstilin olduğunu söyledi.

Avşar; “Tekstil sektörünü ağırlık sırasına göre deri, gıda, makine-metal, metal eşya, tarım aletleri ve enerji sektörleri izlemektedir. İlimizde genellikle tekstil sanayi ürünleri, deri sanayi ürünleri, demir, şarap, ayçiçeği yağı gibi ürünler ihracata konu olurken; başta tekstil makine ve yedek parçaları ile ham deri, tekstil ve deri sanayinde kullanılan kimyevi maddeler ve sanayi maddeleri ile yağlık ayçiçeği ise ithalat ürünlerini oluşturmaktadır.”, dedi.

‘Yeterli denetim ve özen gösterilmediğinden, ilgili yönetmelik ve yasaklar uygulanmadığından sanayi atıkları ile bu verimli toprak zehirlenmekte çevre ve insan sağlığı açısından tehdit oluşturmaktadır.’

Avşar; “Tekirdağ’ımızın tarımsal üretiminde gelince, oldukça gelişmiş ve bitkisel üretimde buğday, ayçiçeği, kanola, arpa, silajlık mısır ürünler fark oluşturmaktadır. Meyve üretiminde de önemli bir potansiyele sahip olan Tekirdağ; üzüm, zeytin, ceviz, kiraz karpuz, kavun ve sofralık domates gibi ürünlerde yetişmektedir. Büyükbaş, küçükbaş hayvanların yanı sıra tavukçuluk ve arıcılıkta da önemli yere sahip olan ilimizde ayçiçeği balı ve balmumu üretimi de yapılmaktadır.”, ifadelerine yer verdi.

Avşar, yüksek sanayi ve tarım potansiyeline sahip şehirde, yeterli denetim ve özen gösterilmediğinden, ilgili yönetmelikler ve yasaklar uygulanmadığından sanayi atıkları ile bu verimli toprak zehirlediğini ve çevre ve insan sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu söyledi.

‘22 köy ve 75 bin dekar tarım arazisi, OSB’ler tarafından bölge tarımına hayat veren Anadere’ye arıtılmadan boşaltılan zehirli atıklarla tehdit altındadır.’

Bu durumun açık örneklerinden birini Anadere’nin kirletilmesinde görüldüğünü belirten avşar, Tekirdağ ili Malkara İlçesinde bulunan Karaiğdemir Barajı sulama havzasında kalan 22 köye ait 75 bin dekar tarım arazisi bölgede bulunan OSB’ler tarafından bölge tarımına hayat veren Anadere’ye arıtmadan boşaltılan zehirli atıklar nedeni ile insan sağlığı başta olmak üzere tarım arazilerini ve canlı yaşamını ciddi anlamda tehdit ettiğini belirtti. Ve bu tehditle karşı karşıya kalan köyleri şu şekilde açıkladı; “Hayrabolu İlçesi sınırlarında kalan Soylu, Kurtdere, Hacılı, Delibedir, Canhıdır, Tatarlı, Susuzmüsellim, Umurbey, Yörgüç, Hayrabolu merkez, Çıkırıkçı, Temrez, Lahana, Karakavak köyleri ile Malkara İlçesi sınırlarında olan Karaiğdemir, Evrenbey, Kırıkali, Yörük, İbribey, Karamurat, Hacısungur ve Büyük Mandıra Kasabası (Kırklareli İline bağlı)” ve konuya ilişkin Bakan Kurum’a bir dizi soru yöneltti.

Anadere’nin kirletilmesine karşın bir denetim yapılmış mı ve bu kirliliğe yol açan firmalara yönelik bir işlem yapılmış mı?

Tekirdağ’da ne sanayiden ne de tarımdan vazgeçilemeyeceğine değinen Avşar, Karaiğdemir Barajının beslendiği Anadere’nin kirletilmesinin tespitine yönelik bir denetim yapılıp yapılmadığını, söz konusu kirliliğe sebep olan firmaların tespit durumunu ile ilgili yönetmeliklere uymayan ve yeterli tedbir almayan bu firmalar hakkında gerekli cezai işlemler uygulanıp uygulanmadığını sordu.

‘Anadere’de gerekli teknik inceleme ve analizler yapıldı mı ve herhangi bir zehirli atığa rastlandı mı?

Tarımsal sulamada kullanılan Anadere’nin suyunda gerekli teknik inceleme ve analizler yapılıp yapılmadığını soran Avşar; “Bu analiz ve incelemelerde tarımı ve insan sağlığını olumsuz etkileyecek herhangi bir zehirli atık vb. bir sonuca ulaşılmış mıdır? Şayet böyle bir bulgu tespit edildiyse bu konuda bir tedbir alınmış mıdır?”, şeklinde konuştu.

‘22 köyü ve 75 bin dekar tarım arazisini etkileyen Anadere’nin kirlenmesine karşın erken önlem anlamında bir tedbiriniz var mı?’

Önümüzde aynı bölge de bulunan, zehir akıtan ve sağlık açısından büyük riskler oluşturan Ergene Nehri gibi bir örnek olduğunu belirten Avşar; “Karaiğdemir Barajı sulama havzasında kalan 22 köyü ve 75 bin dekar tarım arazisini etkileyen Anadere’nin kirlenmesine karşı erken önlem almak bakımından bir ön alıcı tedbiriniz bulunmakta mıdır? Bu hususta yerel yönetimler ve ilgili diğer paydaşlarla ortak bir çalışmanız var mıdır?”, dedi.