Tekirdağ'ın üzerine karabulut gibi çöken çimento hammaddesi klinker tozunun araç ve binalara verdiği hasar gözle görünür iken, insanlar başta olmak üzere diğer canlılara verdiği zararın boyutunun büyüklüğü tahminlerin ötesinde olduğu bir gerçek.

İnsanların canına kastedecek kadar gözlerini para bürüyenlerin bu şehre, bu insanlara verdiği zararı "devede kulak" cinsinden bir kaç bürokratik ceza ile geçiştirimemeli, yanlarına kâr bırakılmamalıdır.

Denizimizi, manzaramızı betonla doldurmalarına sessiz kaldığımız için bugün ciğerlerimizi betonla doldurmayı kendilerinde hak gören "LİMANCI" lara DUR!!! demenin vakti geldi ve geçiyor...

En büyük maharetleri önce yedirip sonra kusturmak olan "Parası Çok ama AHLAKI YOK" zihniyet ile bu şehri seven herkes amansız, fakatsız mücadele etmelidir.

"Göstermelik Saman Alevi" muhalefetinin milletin canına kastedecek kadar gözünü para bürümüşlere etki etmeyeceğini bildiğimden bu şehrin siyasetçilerine, bürokratlarına, Sivil Toplum Örgütlerine, basınına, kanaat önderlerine verdikleri tepkilerde kullanmaları için birkaç dipnot düşüyorum.

1- Çevreyi kirleten limancı A kişisi de olsa B kişisi de olsa ortak tepki verilmelidir.

2-Limancılar Sermayeyi temsil eder. Sermayenin de Tekirdağlısı veya başka memleketlisi olmaz. Onlar kazancına bakar. "Memleketçilik" gibi duygusal kavramları ancak çıkarlarına hizmet etmesi için kullanırlar.

3-Ciğerlerimizi çimento tozuyla dolduranlar A firması ile verimli tarım arazilerini konteyner deposu yapıp Naip Ovasını deniz esintisine hasret bırakan B firması neticede aynı naneyi yemişlerdir. Bizim birine tepki verip diğerine ver(e)memiz aynı naneyi yedikleri gerçeğinin üstünü örtmez.

4- "Kaz Gelecek Yerden Tavuk Esirgenmez" atasözü onların yaşam biçimini özetler. Siyasetçilerin, bürokratların ve de bunların işaret ettikleri Stk'ların ufak işlerini görmeyi büyük işlerinin üstünü örtmek için kullanırlar.

Daha nicesi...

Denetlemekle görevli olanlar yok balık partisi yok ızgara partisi deyip canımıza kastedenler ile dur durak bilmeden fotoğraf verirse Tekirdağ'ın vay haline...